5 Aralık 2012 Çarşamba
Ahmet Altan
Ünlü bir İtalyan sopranosu, vergi beyannamesini doldururken, “bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler” maddesine “La Scala Operası” diye yazmıştı.
Acaba ben de “bakmakla yükümlü olduğum kişiler” sırasına “Recep Tayyip Erdoğan” mı yazmalıyım?
Baksanıza kendisine on beş bin lira ödemeye mahkûm olmuşum.
Anladığım kadarıyla aynı yazıyla ilgili iki dava varmış, bir ceza davası, bir tazminat davası.
Bizim avukatlar, “ceza davasının sonucunu bekleyelim tazminat davası için” demişler ama“yüce yargının” acelesi varmış, “kimseyi beklemeden karar verelim” demişler.
Vermişler kararı.
Bilmem, bir sıkışıklık mı var?
Bir ihtiyaç hâli mevcutsa “elden” göndereyim.
Ama Erdoğan’a “baba” diyen muhafazakâr yazarlarımızı da uyarayım, bundan sonra “babanızın”geliri için bana güvenmeyin, çünkü bu elimdeki son para.
Söyleyin babanıza bir daha yargıçları vasıtasıyla benden para isterse, onu “bakmakla yükümlü olduğum kişiler” listesinden sileceğim.
Gidip Sultanahmet Camii’nin önünde, “bir gazete çıkardık, köye gideceğim, Allah Rızası için bir sadaka” diye dilenip, topladıklarımı ona gönderemem.
Nedense gazetecilerin işsiz ve parasız kaldıklarında yapacakları ilk iş olarak akıllarına gelen “limon satma” işine girsem de sizin masrafları çıkartacak kadar para toplayamam.
Duyduğuma göre son zamanlarda çok müsrif olmuşsunuz.
Ama “babanız” sizi terbiye etmek için benden yararlanabilir, “kötü örnek” olarak size gösterebilir,“bakın evlatlarım, öyle Uludere, işkence, demokrasi falan deyip gerçekleri söylemek isterseniz, sonunuz böyle olur” diyebilir, böylece eğitiminize küçük bir katkım olur benim de.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder