5 Aralık 2012 Çarşamba

Dikkat Ufkunuz Açabilir!!

ARALIK'TA ÖNE ÇIKAN KİTAPLAR:





Anlaşma

Jodi Picoult
Çeviren: Cihat Taşçıoğlu
Sayfa Sayısı: 528

'Söylenecek bir şey kalmamıştı. Kollarını ona dolayan kızın hayatının her evresini gözünün önüne getirebiliyordu; beş yasında daha sarısın, on bir yasında hızla boy atıyor, on üç yasında elleri erkeksi. Mehtap, çekik gözlerinde yansıyarak yuvarlanıyordu gökyüzünde. Kız onun teninin kokusunu içine çekti ve "Seni seviyorum," dedi. Genç adam onu o kadar usulca öptü ki kız bunu hayal ettiğini sandı; gözlerine bakmak için biraz geri çekildi. Ve silah patladı.' Harte ve Gold aileleri on sekiz yıl boyunca yan yana evlerde yasadı. Aile pikniklerinden en mahrem sırlara kadar her şeyi paylaştılar. Çocukları Chris ve Emily'nin yakınlaşması da bu nedenle sürpriz olmadı, hatta arzu edildi. Birbirini neredeyse dogdukları günden beri tanıyan, hiç ayrılmayan liseli iki genç, ailelerinin gurur tablosunda el ele gülümsüyordu; ikisi de başarılı, ikisi de popüler, ikisi de pırıl pırıl. Ama bir gece yarısı çalan telefonla her şey değişti; Emily basından vurulmuştu, Chris olay yerindeki tek kişiydi ve silahta kendisi için de bir kursun olduğunu söylüyordu...  İnsan, aile, dostluk, ask... Siz olsanız ne yapardınız?

Pusudaki Panter

Amos Oz
Çeviren: Elif Ayla
Sayfa Sayısı: 152

Huzursuz bir şehirde büyümeye dair renkli ve dokunaklı bir roman. Çağdaş edebiyatın en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilen İsrailli ünlü yazar Amos Oz yeni romanı Pusudaki Panter’de, İngiliz işgali altındaki Kudüs’ü ve bir İngiliz askeriyle dostluk kuran on iki yaşındaki bir çocuğun yeraltı savaşçısı olma düşlerini anlatıyor.

Romanın son derece dokunaklı ve renkli hikâyesi, 1947 yılında, İsrail devletinin kurulmasına birkaç ay kala Kudüs’te geçiyor. İşgal altındaki kentte, İngiliz kuvvetleriyle kurulan her türlü ilişkinin ihanet olarak görüldüğü bir ortamda, tüm olumsuzluklara rağmen gelişen benzersiz bir dostluk, romanın ana eksenini oluşturuyor. İngiliz işgali altında büyümüş olan on iki yaşındaki Profi’nin tek isteği, İngilizlerin, doğup büyüdüğü topraklardan çekilmesidir. Bu amaçla arkadaşlarıyla birlikte İngiliz birliklerini sürekli taciz eder. Böyle bir eylem sırasında Çavuş Dunlop’a yakalanırlar. Dunlop, tutuklamak yerine Profi’yi evine götürüp ailesine teslim eder ve ondan kendisine İbranice öğretmesini ister. Dunlop’un yaklaşımı Profi’yi çok etkiler ve ona İbranice öğretmeyi kabul eder. Bununla birlikte, işgalci bir İngiliz’le yakınlaşmış olmak vicdanını rahatsız etmektedir. Ancak, bir tür savunma mekanizmasıyla kendini kandırma yolunu seçer ve Dunlop’tan askeri bilgiler alabileceğini düşünür. Profi’nin bir İngiliz çavuşla yakınlaştığını fark eden arkadaşları ise, onu hain olarak görüp kendi mahkemelerinde yargılarlar. Dunlop’la yakınlaştıkça ona olan sevgisi artan Profi ile çavuş arasındaki dostluk ise giderek derinleşmektedir.


Gelenek ve Modernlik Arasında

Mustafa Armağan
Sayfa Sayısı: 304

Osmanlı tarihi, yakın tarih, bilim felsefesi, İslâm ve bilim, gelenek ve şehir çalışmalarından tanıdığınız Mustafa Armağan, bu defa gelenek ve modernliği sorgulayan yazılarıyla selamlıyor okurunu. Gelenek ile modernlik uyuşur mu, çatışır mı? Modernlik, geleneği tasfiye mi eder, yoksa yeniden mi üretir? Gelenek modernleşmenin önünde engel midir? Türk modernleşmesinin hatası neydi?  Geleneğe dönmek çözüm müdür? Gelenek ve Modernlik Arasında Tanzimat’tan beri güncel olan bu soruların cevaplarını arıyor. Bilgi sosyolojisinden İspanyol edebiyatına, vahdet-i vücûddan bilim felsefesine, Molla Sadra’dan Izutsu ve Popper’in fikirlerine kadar pek çok alan, kişi ve konuyu kucaklamayı hedefleyen kitap, modernliğin ancak bir gelenek temelinde kurulabileceği iddiasıyla farklılığını belli ediyor. Mustafa Armağan zengin bir birikim, renkli bir düşünce ürünü ve emek mahsulü bir eserle yine karşınızda…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder